Utanç Günlüğü 13

Ruhumun kristalleri çözülüyor

bir pencere daha arzuluyor yüzüm

damla damla eriyor göğsümde hüzün

bir birikinti idi utanç — şimdi usul usul akıyor


Gecenin damarlarında yankılanıyor sesim

her soluk bir itiraf, incecik bir çatlak ruhumun

eğilip gözlerinden başlıyorum yokluğun

bir gölgeden, bir çocuğun hevesinden


Ellerimde şeffaf bir cam parçası — zaman

her dokunuş, kanayan geçmişten bir yüz

ayna değil, usul usul kaynayan bir su

yüzümde dağılıp duruyor — dağılıp duruyor yüzüm


Ve şimdi, kalbimle toprak arasında incecik bir yol

bir sessizlik şeridi gibi damarlar geçiyor

orada kök salmamış anılar

her gece birleşip yeniden kanıyor


Utanç, içimdeki ezeli yolcu

geçici bir bedendeki kalıcı oyuncu

bir nehrin yatağından kalkmış gibi

akıp duruyor — bitmedi hâlâ,

kaldı… duruyor sonuncu.


Yorumlar

Popüler Yayınlar