Ânı-T
Bir anıt gibi duruyor hatıralarda gülüşün
küçücük bir anı
Kalbimden toprağın yüzeyine akıyor kök damarı
Oradan çiçeklenmiyor yüzün, süzülüşün
İnsanın bir dal olup sana meyledişi geliyor
aşılanmamış bir ağaç gibi duruyor yüzüm
meyvesiz bir dalın asiliğinde göğeriyorum
Anlaşılmıyor meylim, sözüm kibirden sayılıyor
Ebter bir ses, bir görüntü, bir hayal, belki gölge
anlaşılmıyor örtüsünden kara bahtımın
sesini örtüyor önce, aklımın son ucunu
Bir başka gönülde seyrediyor dizge
Bir anlatı gibi duruyor kara kaplı defterde
soluksuz bir izbe
Ciğerlerim yeterince sen kokmuyor diye
Bembeyaz bir sayfa gibi kalıyor geride
Başı sonu irdelenmiş bir çemberin içinde
bakınıp duruyorum yoksun içinde
Zincire tutulmuş hummalı bir biçimde
yokluğunu avuçluyorum boşluk içinde
Geçip gitmiş de geçemeyip gitmemiş gibi
sorunlu bir leke
Derimin son sapağında geziniyor gibi
Aramamış da bulduğunu kaybetmiş gibi
Daha ilerisine takatim yok benim de
boynum geriye doğru eğri
Sızıp kalmışım geçememişim geçmişin de
Kalıp gibi donmuşum ânın sonsuz geçişinde
Yorumlar
Yorum Gönder