Nokta-i Nazar

Hangi dilde anlaşılır bilsek

Bilinse konuşmak ne için

Gece soluk benizli bir ihtiyar

Kül renginde bulut saçları var

Kelimelerde dilin sonuna geldik

Sesler sonuna yaklaştı kulakların


Anlaşılmıyor gece

Bilmiyoruz zamanın dilini

Tik taklar eşiğinde bir ömür

Sese aşina ve habersiz bir sondan

Varlığını yokluğa ilikleyen adam


Burada biraz dinlense dünya

Sükun, sükuta ermiş bir ses

Hareket geç kalınmış bir heves

Kirlenmeyi durdursa dünya

Ve kulak verse insan 

Susmanın anlamı çınlasa dudaklarda

Neyi sustuğunu bilse sonra

Neyi konuşmadığını


Onikiyi bulsa saat ve yarılansa gece

Biraz daha tamamlansa adam

Saçlarından yağmur damlar belki

Kül renginde çiçekler açar

Gül açar belki

Güzel dişleri ile gün başlar

Bayramı gri elbisesinde taşır bahar


Görmenin kalbine inse biraz

Duymanın

Dört kulak dinlese aşkı, dilense 

Kapı eşiklerinde beklese

Bir nazara ömrün ipliğini çözse

Yeniden maşuk’un elleriyle dikilse

Kan yerine gül şerbeti

Ter yerine misk-i amber kuşansa

Dünya yorgunluğundan soyunsa

Biraz daha dinlese, dilense; 


Bütün dillerde aşkın rengi kırmızıdır

Bin mollanın bocaladığı muamma

Bir noktanın kızıllığında saklıdır

Buradan bir anlayış doğar amma

Bütün sonlara baştan başlanmalıdır

Yorumlar

Popüler Yayınlar