Kolaj
Bir bütün olmanın aşırılığını taşıyor zihnimin parçaları
toprak ıslaktır yargısını yağmur taşıyor üzerinde
aklımı taşırıyor bir damla
insanın kuraklığa dökülesi geliyor bir yıl sonu gecesi
Bembeyaz bir önlükle inancın dehşetengiz cesaretini sürüklüyor bir adam
zihnimin ılsak parçalarını yırtık bir elbiseye dikiyorlar
yalnızlık denilen olguyu yıkılmış bir şehrin son hastanesine taşıyor doktor
aklım şaşıyor o son damlada
iki gözyaşı dökmeyecek yüzlerin yarıklarında salya
insanın bükülesi geliyor yalnızlıktan kamburundan yüksünmesi
İnsanlığından tiksinmesi geliyor… gelmiyor…
Benliğimi büyüten her ânın çıkardığı sesten irkiliyorum
iki bebeğin soğuktan donarken sıcak yatağımdan
acımın daha çok acıtmasından
aşkımın kalbimi ikiye ayırmasından
bir bütünün aşırılığı ile bölünüyor kalbim
bölüne bölüne bitiyoruz
insanın birleşmesinden doğan insanlığı
ölüme terk ede ede bitiriyoruz
Yekpare bir zincirin halkası olmanın gururu ile ak ve kara
biri diğerinin nefreti ile grileşiyor
aşırılıkların hezimeti bir dünya
doğmamış ceninlerin boğazda düğümleyemediği lokma
Zihnimin paçalarından akıyor bu karanlık
parçalanıp duruyor yağmurun biriktiği ize yansıyan ay
beyaz bir körlük bir akşam üstü
sabaha karşı veya bembeyaz bir örtü
üzerini örtüyor karanlığını dünyanın
ÜZERİMİZE ÖRTÜYORUZ BÜTÜN BİR KARANLIĞIYLA DÜNYAYI…
Yorumlar
Yorum Gönder