Utanç Günlüğü 7
Ve işte taptaze bir ruh kirleniyor durmadan
sallantıdadır umudu
korku kulunçlarından çöküyor bedenine
incecik bir ağ esfele safilinden
ayaklarından tutup çekiyor en derine
Bu kaç nefestir gaflettedir yüreği
kaç âh körüklendi ciğerinde
soluyup durduğu günâhtır
kalbinin üstünde kökleniyor sunak
adaklar dolusu dalları var
“bu son” diye bir ses külleniyor dilinde
Ve işte utanç günlüğü genişliyor dizlerinde
yüzüne bakamayacak bir kitabı dolduruyor nefesleri
yüzünde pişmanlığın yılgıları
vazgeçmişliğin solucanları
ve durmadan aynı noktada birleşen inat
delip duruyor sinkaflı ahitleri
Bu kaç gecedir gözlerinde büyüyor ay
medcezir bir taşkınlık sürüyor dehlizlerinde
bunca utanca yakın ve keskin bir çizgide yırtılan damar
kapkara bir nokta kadar belirgin aydınlık
“bu kaçıncı son” diye diretiyor ses
bu sefer güllenmiyor dilinde seda
Ve işte buruşup duruyor yıllar
yarısına gelmeden aklanıp duruyor karalar
karalandıkça doluyor insana has kılınmış duvar
bir yeniden kıyama durmanın arifesi
bir yeniden yere eğilmenin
belki inatla dikilen yaralar iyileşir
belki eskimez yeni ahit
Yorumlar
Yorum Gönder