Utanç Günlüğü 6
Bir lanet çemberinde tutuşuyor kalabalık
elele bir yorgunluk kaynıyor damarlarında
tamam diyesiye bir yılgınlık
çarşılar bir başka yatağın çılgınlığı
arşınlayıp duruyor beynimde zaman
duracağı bir durağı yokluyor kalbim
sonsuz uykuyu kucağım
sorunsuz bir gün tutkusu
Çıngıraklı geceyle buruş buruş eller
bir kusur gibi daralıp duruyor damar
bir düş kesiği incelik aralıyor perdeyi
sıcak sımsıcak ar patlıyor damar damar
Bu denizi geçeceğim zamanın bileği ile
yüzümde acının ve aşkın haritası
feleğin ve şehrin lanetlenmemiş çemberinden
çeperinden bir düzlüğün
yüzsüzlüğün kapıaralığı loşluğundan
aydınlık ay yörüngesinden
kalbi hiç açılmamış anahtar boşluğundan
Son sayfasına geldiğinde ömür
utancın son günlüğüne imzamı karalayarak
işte hikayem diyeceğim
buraya kadar atlayarak aralayarak ölümle yaşamın mesafesini
esamesi okunmamış bir dünyasızlık
ıssız yalnızlık koylarımı göstereceğim
işte diyeceğim;
anlamım ve hikayesi
yarıda kalmışlık emaresi
Beni tamamla bir daha gelmeyeceğim!..
Yorumlar
Yorum Gönder