Bedenimi aşıyor yorgunluğum*
Düşe kalka ilerliyor
her kalktığında bir düşüşün hikayesi ile iz’leniyor adam
Düşmek geçmiyor
kalkmak, içinde doğurmaya devam ediyor düşüşleri
Elinde imamesi kırık bir tespih
Dilinde kırık kalbinin zikri
Yüreğinde bir avuç dolusu hatıra
düşe kalka ilerliyor adam
Öz’lemi, özüne doğru bir kökle iniyor
Kökleşiyor özlemek
Toprağa konulsa yitip gitmeyecek
Bitip tükenmeyecek bir yolculuğa dönüşüyor
Elindeki usulsüzce gönlünden geçenleri karalıyor
Kararıyor gönlü, kabarıyor sonra
İçinden geçemeyen bir dağa kavuşuyor
Kabuklaşıyor, kanunlaşıyor, Karunlaş…
Ruhu bir beden büyükçe bedenine
Ufku göz alabildiğince ince
Böyle böyle bağışlanamayan bir yorgunluk
Öylece büyüyor bedeninde
Bir gün günlerin en güzelinde
Dünyanın kalbine doğru yürüyor
Kendi kalbine
Döndükçe dönüyor sonra döndükçe güzelleşiyor kalbi
Yani ki dünya!
Dünyada ve fakat dünyadan değil dönüşü
Hafifliyor ruhu bedeni hafifliyor
Ağırlaştıkça ağırlaşıyor ama yorgunluğu
Bedenini aşıp ruhuna kavuşuyor
Bu diyor sonra;
Bu benim yüküm değil bu benim yüzüm
Bu benim yorgunluğum değil
Aşıyor bedenimi yorgunluğun…
Yorumlar
Yorum Gönder