Yazgı ve kaynayan kalbi Ali’nin
Kalbim kaynıyor bir kemik kırığı nasıl kaynıyorsa
çıt diye bir ses sessizliği nasıl çağırıyorsa
hastalık bir uykuyu ikiye bölerek nasıl iyileştiriyorsa
ruhumun karıncaları gözlerimi büyülüyor nasıl oluyorsa
Bir noktada çoğalıp çağlayıp duruyor: Rabbî zidni îlmen
bilmek birliğin içinde çoğalıyor bunu duyumsa
sevmek de öyle anımsa
hubb nefessiz bir sonu uydursa
inanma; insan sevmekten yaratılmıştır
nefes almak böyledir her nasılsa
Kalbim kaynıyor toprak nasıl çatlıyorsa
gökten yağmuru bekleyen çocuğa bomba nasıl yağıyorsa
yükselen ses insanı sağırlaştırıyor
gözyaşları kör çukurlara çıkıyor
ve insan nasıl huzursuzlaşıyorsa
burada mezarım karıncalanıyor bedenimi duyumsa
Kendimi kitaplar arasında atlatıyorum
delilik buysa
giderek azalıyor bilgim
okumak biismirabbike ile başlamıyorsa
cehalet şah damarında zonkluyor insanın
kendi ile birleşiyorsa
hiçleşiyorsa en çok ifrit bastırır nefreti
insan azalır bilmek az hikmeti yokumsa
Kalbim kaynıyor küçük kız çocuğu dedesinden nasıl kopuyorsa
bir toprak parçasında İsa
ve Musa
ve dört mıh bir çarmıh nasıl kuruluyorsa
ve Muhammed ki alemlere rahmet
adım adım arşa yükseliyorsa
Aleyhisselam ve Rahmetullah
dönüp bakmıyor beşer içindeki enfusa
Aklımı didikliyor kelimeler kuyular taşıyor
damla deryada buharlaşıyor
kan gövdede durmuyor hicran dünyaya bulaşıyor
insan insanla buluşamıyor
ölüm ve ayrılık birleşiyor da insana ulaşamıyor
beni yokla bendeki beni sakla aklım ruhuma yanaşmıyor
bu nasıl kaynama kalbim
sen bir daha böyle kaynama
kalbi kırık diye yazsınlar seni defterinde ince bir çizik
böyle ağırlık yapar doğmamış bebek anne kucağında
insan ihsana böyle memluk olur
Allah’ım! benim yazgımı azımsama
Yorumlar
Yorum Gönder