Gül ve büyük çocuk kırmızısı

Utanca benziyor gülün kırmızısı

usançla bağlanıyor güne gece

geçen uzunca bir yorgunluk seksen günlük

geçmeyen çığlık çığlığa insanlık ağrısı


Eskiden çok eskiden yaşamak bin yıllıkken

ilkel bir döngüde ölürdü insanlar

zaman döngüseldi insanlar bir çizgide ilerlerdi

yenilerde çok yenilerde yaşam hamken

çizgisel bir zamanda gerilerdi insanlık 


Başımdaki ağrıyı içimdeki ekşimsi ve eskimiş sancıyı

uykusuzluk kırmızısı gözlerimi 

elimde canı burnunda tüten kelimeleri

insanlığın ortak acısına taşıyorum 

Artık her acının taşıyıcısı bir çağ

insan taşıdığına ortak değil

taşınan paylaşılıp yok olan değil

insan paylaştığı ile paydaş değil 


Gülün kırmızısına çehresi gülle çatlağı bir yıkım 

altında utançla usancın kıvrımı 

geleceğin korkusuz sancağı

bir nazenin kirpikde biriken kan

bağrımda devedikenli bir damla düş

ince elenmemiş gevşek bir düşünüş

soydaş değildik payımıza düş

payımızdan düş


Soldu güz sarardı kış 

ocakta üç ölüye ayrılmış aş

aralıkta dengesiz bir savaş

bu böyle değildi ekimler vardı ekinler vardı

tohumun acısı tatlı bir meyve doğururdu

insanın acısı insanla yoğrulurdu

acı insanla yok olurdu

bu böyle değildi çocuklar vardı yaşamak vardı

bir oyuncağa dönüşürdü dünya

büyüyene kadar oynardı çocuk

ölüme yer verilmezdi ölüm oyunu bitirirdi

yaşam çoğalır çocuğun günlerini biriktirirdi


Oyunlar büyüdü çocuk kaldı insan

mızmızlanıp durdu sahip olmayı oyunda kalmayı

arzularını dayatmayı sürdürdü

böyle bir oyunda başladı yokluk

kimsede kalmadı tokluk

daha çok için daha zayıfın eline

bebeklerin gözlerine kadar düştü insanlık

büyü insan. Gerçek böyle değildi. Oyun böyle değil.

Yorumlar

Popüler Yayınlar