Bir uğultunun kırılgan halkası

Uğultu dolu kulakları var kalbimin

içinde inançla pompalanmış kan

küfür dolu sürüngen damarlar 

içinde yetim bir umut

içimde içimle hemhal put


yaşam ve ölümün kanatları

havalanıp durur bazı

düşüp parçalanır sonra nefsim

alçaklığın zirvesindedir çünkü

böyle böyle derinlikler yüzeyseldir 

ve her boğuluş en gerçek yalandır

çünkü her şeyden biraz, hakikatten en çok

bulanmıştır 


bir dip vardır

ama herkes oradadır 

ben oradadır ve diğer bütün benlikler

artık bulantı derinde değil yüksektedir

insan belki de hep o sığ derinliktedir

belki de insan en çok ordan çıkmaktır

belki de insan çıkmak; biraz da budur



bir boşluk ve orda bir mezar ters döner

ölüdür ama katlanır içinde yaşam

her ölümde yaşamdır paylaşılan

yeniden oranlanmıştır ve ruhum yüzdelikte ölüme yenilmiştir

nefeslenip duruyorum zaman zaman

yaşamak biraz da her nefeste ölüme yenilmektir

daha güzel yenilmek için belki de hayat büsbütün bu ölümü kabullenmektir

insan biraz da yolun neresinde olduğunu kaybetmektir


kalbimin uğultulu kulaklarından geliyorum

içinde inanç umudun başını okşamaktadır

içinde küfürle körleşmiş damarlar atmaktadır

putları yıkılmıştır yalnız

büyükleri hemen yanıbaşlarında durmaktadır

inanç baltasızdır

umudun yumuşak dokunuşları vardır


kalbimin uğultusudur yaşamak

onu kalbimle duyuyor, kalbimde buluyorum

sımsıkı bir yavanlık duruluyor sonra

her put damgalı bir ses inceliğinde kırılıyor

inanç yumuşak bir yağmur damlasıyla dokunuyor taşlara

herkesin ibrahimi beklediği bir putlar diyarı çağ

herkesin içinde kırılmasını beklediği yaygara

ben bu uğultunun kırılgan halkası

ben terkedilmiş mağara

içinde İbrahimler yetişen. İçimdeki İbrahim’e yetiş!..


Yorumlar

Popüler Yayınlar