Meczubun bulduğunu kaybettiğidir

Cazipdar bir bilinmezliğin ufkunda geziniyor akşam
sarınıp sarmalanmış bir ay salınıp duruyor kaburgasında göğün
ben kemiklerini sayıyorum ayaklarımın
biraz daha tekmelersem çıkabilirmişim gibi düze

bin muhteşem anlıklar diktiren terziler
bir metelik varlığın huzurunu iğneliyor
ben her ateşi yanmak sanan
her yangını ateşten bilen
ben ve bilendikçe körleşen bileklerim
her dünya oyununda yenilirdik
yenilenmezdi içim ve bileklerimdeki yara

aklımın ucundan bir kayık geçiyor kayıp
ateşten nehirler ve mumdan kaleler kayıp
bin muhteşem yalnızlık göğü çiviliyor göğsüme
gökteki yıldız ve yerdeki karanlık kayıp
güneşin ışığında elinde lambayla hakikati arayan meczup kayıp

körleme bir dalgınlık esintisi yokluyor yokuşağızlarını
cam kırıklarından yarılmış ayaklar sürünüyor yağmurlar
ölümü arzulatıyor davetkâr beton mabetler
bir yıkıntı gibi annesini emiyor çocuk
kan ve irin bahar ve çiçek
bilmezsin bereketlidir ölümün toprağı
ne ekersen biçilen sensin

Yorumlar

Popüler Yayınlar