Kör ağızlar
Hikayelerim var acı
kuşlarım ve kışlarım var
dostlarım benim yaşamağacı
ellerim ve elleri var…
hayal kırıklığına bir dal uzatıyorum
hikayemdeki acıya karışıyor
kışlarım kuşların omuzlarını aşıyor
dostlarım yaşamağacını
ellerim ve elleri arasına taşıyor
Kızıl gök karanlığı haber verirken
son bir bakış doğuyor güneşten
sulusepken kar dişlerini geçiriyor toprağa
sımsıkı ellerime sarılıyor rüzgar
yaşam son yaprağını alırken ağaçtan
hikayelerimin sesi düşüyor
kördür bazı ağızlar
hayal denilen kırıklığı çiğneyip duruyorlar
akşam çökmez bunu bilir insanlar
çöken insanın gözleridir karanlığa
güneş son bakışını da alıp gidiyor
göğün kızıl haberi dağılıyor sonra
toprak dişini söküyor karın
ellerim rüzgarı büküp ceplerime doluyor
yaprak toprağa karışıp çürütüyor yaşamı
dimdik bir hayal gibi kalıyor ağaç…
hikayelerim var acısı ve tatlısıyla
ayağı çıplak bir çocuğun ağzıyla
soğuk kış günlerinde dualar okur
derler ki dua apaçık kapılardan geçer
sahibini bulmadan dönmez dünyaya
geri dönen dualar gördüm
dünyada sahipsiz kalmış dualar!
birini ellerime alıp ellerin olsun istedim
çocuk ekmek demişti bir duasında
ayakkabı ve sımsıcak bir yuva.
ellerin ekmek ellerin sımsıcak yuva!
Derin bir şeyler var yalnızlıkta
alnımdan gözlerime karışan soğuk ter
yanaklarımdan öptü bir akşam
irkilir gibi bir hayal
darağaçlarını suladı yüzümde
alnımda darağaçları
alnımda hikayeler hayaller
zihnimin kör bucak köşelerinde filizlenen
çatısız fikirler
sallantılı eller; ellerin, ellerim…
Enfes :)
YanıtlaSil