bir gölge boyu sessizlik
Taşları kelimeler olan bir kuyu ve kuyumcu
altın renginde sabahlar kalkışlar ve inişler
değersiz bir taş derin bir kuyuya temel olabilir
bir insan en değerli taşlara sahipken kör mesela!
kızıl akşamlar biriktiren çamurlu su birikintisi
susuz ağızlar karınlar aç gözler ve sözler
kelimeleri taşlardan bir şiir biriktirdim gelin!..
Sessizliğin bir gölge boyu uzunluğunda dağ
Kelimelerdir dilimde bir sese dönüşmeyen
İçimde Yusuf derinliğinde bir kuyu var
İçinde Ali’den kelimeler
içinde ıssızlık duvar duvar..
Saatin dakikalarca geçmemesi ne tuhaf
uyku vaktinde köpek sesleri mesela
tam bir kitabın arasında kaybolacakken bir şehrin elektriksiz kalması
iyi bir şeyin ucu çirkin bir çukurda birikmesi mesela…
Kendimle barışığım ben nefret ederken
severken kavgalı ve iki harfin defalarca yanlış yazılması kadar agresif
ve diyorum teknoloji be diyerek engel oluyor cümleyi bağlamama.
ne tuhaf taşlar eksildi ve kuyu
kör paha biçilmez bir öngörü kaybetti
taşlar dizildi ve kelimeler sığ bir derinlik sundu
nerden başlasam kendimi sevmeye
nerden başlasam unutmaya?..
Tatminkâr bir delilik aklımı bulandırıyor
neresinden açsam bir göz eksik kalacak
nereyi kapatsam beyaz bir körlük ya da siyah ne farkeder?
aklımı bir cambazın ipine asarak
üzerine basarak yolu tamamlasın diye
kuru bir gürültüye seriyorum
bunca bulantı parlak bir yüzeyi haber verecek
son taş son kelimenin üzerine gelince
kuyu temiz bir su doğuracak
taşlar bitti ve kelimeler de
Ve şiir!
Hadi gidin!..
Yorumlar
Yorum Gönder