Patlamaya hazır bekleyişler

Beynimi iğneliyor kelimeler

Toprak yolda bir kamyonun tekeri patlıyor

Zamanın önünü kesiyor ses

Orta yerinde yolun 

kalakalıyoruz

Kanlanmış gözlerimden taşıyor kelimeler

Karıncalar su taşıyor beynime

Ateş taşınıyor alnımdan

Damarlarımda bitiyor

Zamanı etrafa saçan bir damar var

Önünü kessem nefesim daralır

Önüm açık gidiyorum benden geriye

Ne kalır


Patlak tekere tonlarca ağırlık biniyor

Şaftı kayıyor kafamın

Toprak kayıyor ayaklarımdan

Yol kesik bir hıçkırıktan öteye gitmiyor

Ses bölüne bölüne zamana akıyor

Mabedin duvarına tosluyorum

Zamanı toplayıp ikiye bölüyor gün

Öğle, öğle bir vakit ibadete dönüşüyor


Taşlarını kimse yemiyor kaldırımların

Ama çalmak da yasak değil mi

Biri kapısını tıklatsın güneşin

Bulutları aralasın biri 

Körlüğün perdelerini çeksin

Biri görmenin ağzına bir şeyler gevelesin

Taşlarını çalıyorlar mabedin

Kırık taşları kalbi kırık ibadetlerin 


Beynimi karınca istilasına

Şişkin balonlar gibi iğnelere

Bileç insan zihni gibi kelimere

Beni bir öğle vakti

Kanlı gökyüzü ve toprak bir yolda

Tekeri patlak bir kamyon arkasında

Bozuk bir saat soğuk bir odada durmuşken

Kemirgen bir sesle

Patlamaya hazır bir bekleyişe bıraktılar


Patladım... 

İğneleri dağıldı beynimin

Kelimeler dağıldı

Gün ve bulutlar dağıldı

Karıncalar testileriyle dağıldı

Kör pencereler perdeleri ile dağıldı

Çalınmış taşlar bir başka bahçeye dağıldı

Dağlanmış gibi kızıl gözlerim

Görmeklerim dağıldı..

Patladım yol açıldı

Zaman patlaklığımı ve tekeri onardı

Yol sabitlendi ayaklarımda

Mabedin duvarına sürüne sürüne

Dakika dakika biriken vakti bağırdım

Bahçede toplaşan insanlar dağıldı... 


Yorumlar

Popüler Yayınlar