Mırıltı

En koyu elbisesini giymiş zaman

Kurak bir kuyu sessizliği ile dolu gök

Karanlık bir yüzle seslerden sarkaçlar salıyorum kuyuya

Yedi gökte dalga dalga yayılıyor 

Aksi yok sesimin gökte

Bağırdıkça dağılıyorum

Dağıldıkça, sesim kör bir karanlığa yayılıp yok oluyor


Sonra

Kuyuya eğilip diyorum ki 

sen de benim kadar körsün

Ben senin kadar sağırım

Birbirimizi görmedik ve duymadık

Ama ben baktım o konuştu

İnsan baktıkça bir kuyuya

Kuyu insana dönüşebilir

Ve o baktı ben konuşutum

Hiç yoktan insan da bir kuyuya dönüşebilir.


Şimdi berrak bir ay var gökte

Aydınlanmış seslerimi görebiliyorum

Kuyunun dibinde bozuk bir para göz kırpıyor aya duydum

Eskiyen elbisesi gecenin şeffaflaştı

Ve derin yarıklardan perdah perdah peydahlandı yıldızlar

Avuçlarımı göğe yükselttikçe kuyuya iniyor ruhum

Kekemeliği tutuyor ayaklarımın

Işığa baktıkça dilim kör

Sesim kulaklarıma varmadan ölüyor 


Beni duy

Beni kimselere söyleme


Beni ses sahibi kıl

Beni söz... 

Bana cepleri kelimelerle dolu geceler bahşet

Bana kuyu olma cevheri

Beni kör arazlardan ırak

Beni gör

Bana görmenin ışığını ver

Bana söz... 



Yorumlar

Popüler Yayınlar