Masamda bir yığın dünya

Masama bir dünya yığıyorum

İçinde felsefe ve öykü, biraz roman

Bilmenin sayfalarını çeviriyorum

Dünyam bir şiirin orta yerinde duruyor


Kafamda bir şerare ışıl ışıl

Binlerce düşünce sadmeye tutuluyor

Muti bir soğukluk akıyor pencereden

Abus bir yüzle içime dönüyorum


Mezbub bir enis oturuyor masama

Dünyamı parmaklarında döndürüyor

Kaderin kederle mazbut tezenesine dokunuyor

Ellerinde bir köye dönüşüyor dünya


Yarım bir oturuşla gece başlıyor

Gözlerin ışığını açık bırakıyorum

Dostun yüzüne bir bakış fırlatıyorum

Dünyası kararıyor ellerimin şiirim ortada kalıyor


Odanın kapı açıklığına doluyorum

İçimde bir dibace hummaya tutuluyor

Perdah Perdah bir ışık yanıyor yüzüme

Çizgisini yitiren bir tuluat'a dönüşüyor gece


İçimde birikenlerin içindeyim şimdi

Bütün ışıklarını kapıyorum odaların

Yarım ay ve binlerce yıldızla doluyor gözlerim

Yirmi yıllık bir yalnızlığa uzayan yatağa gömülüyorum


Sersem bir uyku binbir hayalle üzerimde uçuşuyor

Aklım masadaki dünyaya takılıp düşüyor

Zaman bir kılıç soğukluğuyla duygularıma çarpıyor

Ekim elim bir sayha ile içimde tutuşuyor


Masa, dünya, şiir; bir ekim akşamı kayboluyor

Uzunca bir beyaban kızıllığına dönüşüyor her şey

Mühlik bir körlüğe, buduret bir cisme dönüyor insan

Bir ekim akşamı kirleniyorum ölümlerden!.. 


Yorumlar

Popüler Yayınlar