Hatırla!

Oturdu mu kalkmak bilmezdi hüzünleri gönlümün.
Gece inerdi şehre
Şehri yalnızlığına terkederdi kalabalıklar.

Gece, şehir ve hüzün ve gönlümün dörtlüsüyle bir örste dövüldü kelimeler.
Sevinç misafirliğinin bilincinde oturup kalkar, gideceği zamanı bilirdi..

Bu böyledir. Bu böyle olmalıdır.
Bu aslında böyle olmak zorundadır.

Bilmelidir insan; insanı, hüznü, sevinci, gitmeyi ve geri dönmeyi..
İlkin gitmeyi, sonra hüznü, sonra geri gelmeyi ve sevinci..
İnsan ilkin insanı bilmeli; sevinciyle, hüznüyle, gitmesi ve geri gelmemesiyle..

Oturdu ve unuttu kalkmayı bir gün hüzün.
Bir gün oturmayı da unuttu.
Ve sonra bir gün gitmeyi..
Gece şehrin üstünde kalabalık bir karanlıktaydı.
Göz kırpmak adetiydi yıldızların.
Ay salına salına yörüngesinde ve dünya ve insan büyük bir döngü içinde dönmekteydi..

Yorumlar

Popüler Yayınlar