Geç kalmışlığın yetiştirdiği

Bir yerlere yetişme coşkusu ve yorgunluğu içerisinde geç kalmanın korku dolu kalp atışları ile yarıda kalır insan.
Korktuğu şeyi yaşar.
İstemediği şeyleri söyler.
Yapmayacağına inandığı şeyin içinde bulur kendini.
Tamamlamak için koşar ve yarısında durur yolun, durdurulur.

Geç kalır.
Heyecan, umut, korku ve yorgunluğun islenmiş kirli ışığında kendine döner.
Neye koştuğuna,
Nereye yetişmek için çabaladığına,
Nerede olduğunu anlamak için bir an durur ve bir daha ilerleyemez.

Bulunduğu yer sınırıdır insanın.
Bulundurulduğu yer
bir sonraki yaşamın keskin çizgisi.
Bu insanı ürkütmesin.
Bu korkulucak bir şey değildir çünkü.
Bu olması gereken ve olması mutlak olandır.

Kendi sınırlarımı ihlal etmiş,
Kendi sırlarımı bağıra bağıra ifşa etmiş,
Kendi benliğime hapsolmuş,
Kendi bildiklerimi yoksaymış,
Kendime yabancılaşmış bir yoldan sakındır beni Rabbim!

Senin belirlediğin yolun başında da olsam, biraz ilerisinde de, hatta yarısında olsam
ve tükensem, yitirsem zamanımı,
vademi doldursam bile;
doğru yolda olduğumu bilmek
rahmetine sığınacak bir bahanem olur.

Heyecanlıyım, umudum filizlenmiş,
korkum toprağını suluyor sevgi bahçemin.
Coşkum diri, yolun neresinde olduğumu bilmiyorum.
Yolda olduğumu ayak seslerinden işitiyorum kelimelerimin.
Yarıda kalsam bile tamamla beni Rabbim!..

Yorumlar

Popüler Yayınlar