Utanç Günlüğü 5

Yaşamak meşrudur

acılar yılgınlıklar düşüşler kalkışlar

ölmek meşhurdur bu topraklarda

dilimde delirmemiş yoksunluklar 

dirimde çıban

taraklanıp duruyor zaman 

bu çukurlarla dolu bir yolculuk

ben düşüp kalkıp düşekalkıp yol alan 


Sürüyle soluyup duruyorum meşru

bir kılçık gibi boğazımda takılı kalıyor akşam

güneş iğneliyor kayaçatlağı toprağımı

sızıp duruyorum döngünün şafağında

sızılıp duruyor sızı


Yarın bir umut kırıntısı

elimde geçmişin aynası

şimdi içinde gerçeklik parıltısı 

bütün zamanlar meşru 

kırıntılar yansıyınca buğulanıyor an

bütün netlikler meşru

geçmişle gelecek kadar şimdi ile ben 

seninle ben bir kırıntı yansıyış

bulanık bir anın son ortağı

dölek akşamlar yatağı

dönüp duruyorum dön dur 

bu bir yeniden utancın sancısı 


Bir umut ruhumla gözlerim arasında kalbimle ellerim

hiç yoktan bir sonsuzluğu gözlerim

beklemek meşru 

yatağan kesikler sırlar bileklerimi

bir an saydam bir yakarış

her yoldan kelimeleri taştan bir yokuşu tırmanır 

düzlüğe inmez insan nefesi 

nefesler biler bu tutuşu meşru

nefisler bile bilir bu tutuşu 


Yaşamak meşru

yakarış içkırgınlığı aşk ve sonsuzluk

bir tek utanç geçemez bu kapıdan

bütün pencereler karanlık

bir aykesiği aydınlıkta görüyorum

ikiye bölünmüş insanlık

utanç da bir günlük yaşamak kadar meşru

bir gün utançla yaşamak kadar meşru

Yorumlar

Popüler Yayınlar