Cebimde mendilim ıslak

alnım kırışıyor zamandan bilmiyorlar

çizgileri ile bir dünya haritası yüzüm

kıvırcık saçlarımda toplanan aklar ve karalar

bir savaşı yarılamış gibi geçiyorum aynadan

kimsesiz bir hüznü topallıyor sözüm

tamamlanmamış bir barışın topraklarından



bir çift gözün yüzümde gezdiği bir akşam

bir akşam bütün dünyaya körken

yeşil ışıklı yollardan geçtim

gençtim çünkü henüz geçmemişti zaman

yeterince hızlı değildim, geçti

cam kesikliğinden sesler yırtarak kulağımı kalbime geçerken

durdu ellerim ciğerlerimden bir kaç yudum yaşam çekti

alnım kırışıyor yaşamdan görmüyorlar 



soluksuz kaldığım yerden başlıyorum savaşa

yüzümde görülmedik yerleri yırtıyorum haritadan

yorgun yaralı saç tellerimi avuçluyor kavgaya sürüyorum

aynadan parçalı yüzüme yamalar dikiyor 

ortasında kalmışlığın ipini çekiyorum barışın

saydam tohum taneleri kusuyor gözlerim

toprağa sulh vadedecek dinleyin emekliyor sözlerim

alnım kırışıyor hayattan duymuyorlar



kulaklarıma kurşun ağırlığında umutlu vaatler

sorunsuz saatler uğuldayan gözleri vardı

yüzümü ruhumun en ince perdesine varacak kerteye dek yırttı

haritası kaydı belleğimin artık bilinmez bir yerde bir tek gözleri vardı

ellerim ceplerimde kupkuru bir mendil arandı tarandı

ıpıslak bir mendil ellerimde yarısında yolun kalakaldı

alnım kırışıyor zamandan yaşamdan hayattan görmüyor duymuyor bilmiyorlar.

Yorumlar

Popüler Yayınlar