Pencere, kuş ve devlet..

Bir pencerenin uçmak isteyişini anlamıyorum
Bir bayrağın uzunca bir direkte asılışını
Ve bir kuşun rüzgara kapılıp kapıma çarpışını.
Bir insanın bir diğerine nefretle bakışını mesela...

Güneş neden bu gün daha sıcak?
Neden dünya büyük bir gölgelikte dinlenmektir denmiş?
Ben neden bir gölgelik dünyada bunca terliyorum?
Ve neden bitmeyen bir yolculuktur yaşamak?

Bir kaç eksik tuğla boşluğuna pencere demişler
Şimdi bir cam ve plastikle boşluğu şeffaflık doldurmuş
Görüşümüz bir camı delerek uzaklaşıyor önce
Kolundan tutup açtığım pencerem titriyor rüzgardan.

Bayrak en çok bir direğe asılıyken bayraktır!
Bu bir prova, bu bir prova bu askılı bir prova.
Eprimiş bir yalnızlığa kırmızı bir yaprak ve içinde beyazlar,
Bayrak demişler rüzgarlı günlerde dalgalanan.

Biliyorum şimdi kuşu anlatsam asarlar beni
Ağzında kuru dallarla bir devlet yıkıyor kapıma
Şiddetli rüzgara kapılıp kanatları kırılasıya çarpa çarpa
Kapımda bir devlet, kapımda bir talih inşa ediyor bir kuş..

İnsanı nefreti ile anlamak zor
İnsanı ve sevgisini de zordur anlayamazsın
Bir pencere önünde rüzgar bir bayrağı
Bir kuşu ve bir insanı sarsarken düşündüm
Belki bu bir şiirdir
Belki kimilerimiz şimdiden okumak üzere...

Yorumlar

Popüler Yayınlar