Kuş uykusu

..

Kuytu ve karanlıktı içim.
Onbir kardeşim yoktu.
İçine düştüğüm habersizdi hem
Kuyu olduğundan.
Derin ve serin karanlıkları vardı içimin.
Kervanların ulaşamayacağı uzaklıkta,
Kuru ve kuytu.
Satılacak pahada değildim hem.
Zaten abim de olmadı hiç.

Kimse eğilmedi içime
Kimse aramadı ve ağlamadı.
Parçalanmış elbiselerimde kurt değil,
kurtçukların diş izleri.
Aradan çok şey geçti, zaman bile.
Elime değmedi, içime inmedi kovaları geçenlerin.
Kuyulaşan ve oyuk oyuk izler taşıyan taşlara tutundum
Karanlığın üzerinden yükseldim.

Adım adım zindanında çürüdüm asrın.
İsmim dört duvar arasında lekelendi.
Unuttum ve unutulmak öğretildi bana.
Tabir etmek için bir rüya görmek bile uzaktı bana.

Gafletine geldim hatırlanmanın ve ayrılık dolandı ellerime
dünyanın zindanımsı saraylığına salındım.
Sultanı oldum zamanımın, en adil ölçeği.
Henüz toprak yediz doğuruyordu buğdayı, sapı, taneyi.

Dokundum açlığın semirgen kölelerine.
Tokluğun acziyetini iğrenerek izledim.
Yedi yıl geçmedi üzerinden bereketin,
kıtlık üç taneli buğday sapından göz kırptı şehirlere.

Ambarları yoktu zaman şehrimin.
Hem çokta zengin vakitli başaklar bitmemişti yerden.
Dağıttım elimde son üç beş saniyelik ömrümü.
Hem alıkoymadan kardeşliğimi.

Âma bir çift gözün önünden geçti elbisem, aydınlandı.
Elimdekilerle koca bir şehir yedi yıl dayandı.
Saadet bir buluşma saatine ayarlandı.
Yazık ki zamanından önce kuyudan bir ses paralandı.

Uyan, içine kuyu kazan.
Dayan, yaşamak biraz da hazan.
Zaman çatırdayarak ilerleyen bir an.
Sıyrıl beyhude hayallerden biraz da gerçeğe uyan..

Yorumlar

Popüler Yayınlar