Ayrılık

Buhur kokan sokaklardan geçerdi babam.
Ayaklarında otuz yıllık yaşanmışlık
ve aralıksız bir gün doğumu ağırlığı.

Sefaletin bir çift gözün iriliğinde baktığı
bir dünyadan geçti.
Toprağın kokusuna iki eliyle salladığı
bir kürek boşluğuna ekerdik
yaşamak çiçeğini..

Geçti kokusu sokakların
ve yaşanmamış on yıllık geçişler
aralandı zamanda.
Toprak kan, çiçekler kırmızı,
kokular dehşetin solgun yüzleriyle ayaklarına dolandı ayrılığın..

Yığınla vakitler
süründü perçemine çocukların.
Güneş, özlemin yakıcı elleriyle dokundu yüzlerine.
Her fecirden bir ayrılık şarkısı yankılandı kulaklarında.

Kapı pervazlarından ıslık gibi bir ses,
Anahtar boşluğunda kesik bir gün ışığı,
Seccade başında iki damla gözyaşı,
Ve bir çocuğun dudaklarında parladı varlığın keskin son yol alışı..

Yorumlar

Popüler Yayınlar