Ses Ve Mâna

Sesin ağırlığını sözün hafifliğinde buldular.
Öyle bir bağırdılar ki dünya koca bir sese dönüştü.
Anlamı yitirildi sözcüklerin.
Dünya koca bir hiçliğin etrafında döndü.

Kimin sesi daha yüksek çıkarsa o kazanıyordu.
Her kesin sırtına kamçılanmış, inilti gibi ağırlıklar yüklendi.
Sözler sırtlanmış seslerden, anlamsız bir oyuktan süzülür gibi düştü.

En ağır sesi taşıyan en çok şeyi hakkediyordu.
Hafifliklerinden sıyrılmış sözler seslere çarpa çarpa yontuluyor, bir kelimede yok oluyordu.
Kelime de yoktu artık.
Bütün bir yaşam seslerden geçiyor, kulaklarını tırmalaya tırmalaya insanlığın, en temel manası oluyordu hayatın!.

Mana hafif bir şeydi.
Taşımak için yorulmazdı insanlar.
Yorulmuyorsa bir insan hafifliklerinden, taşımaya değer bulmazdı.
Değerli olan büyükce bir çığlık..
Anlam veremiyorsa değersizdir kelimeler.
Bir seste oysa en değerli manayı bulmak, en değerli hiçliğe karışmak gibi bir şeydi..

Yorumlar

Popüler Yayınlar